Diğer sektörlerdeki gibi çeviri sektörü de birçok faktör ve bileşenden oluşmaktadır. Çeşitli etkenler, zamanlar gelişen sorunlara neden olabilir. Bu sorunlar ise genellikle çevirmenleri etkileyerek çeviri sürecinde zorluklar yaşanmasına sebebiyet verir. Çeviri sorunları, birkaç kategoride incelenmelidir. Öncelikle metnin kendisinden kaynaklanan sorunlar vardır. Bu genellikle iki dil çiftinin son derece farklı köklerden gelerek uyuşmazlık yaşanması durumundan kaynaklanır. Bunun yanı sıra çevirmen ve müşteri kaynaklı sorunlar vardır. Bu sorunlar da alt kategorilere ayrılmaktadır. Çevirmenlerin karşılaştıkları sorunlar yazımızda…
Dil Yapısı Nedeniyle Ortaya Çıkan Sorunlar
Her dilin yapısı, kendi karakteristik özellikleri çerçevesinde şekillenir. Bu noktada bazı diller arasında yapısal benzerlikler varken bazıları birbirinden o kadar uzaktır ki çeviride karşılıklar bulmak zordur. Çeviri işleminin temelde zor olmasının nedeni, diller arasındaki kaybolma durumundan kaynaklanır. Bazı dillerde çevrilmesi gereken kelimelerin karşılıkları yoktur. Sayı sistemi 3’e kadar olan bir dilin 100 sayısını anlaması çok zordur. Bu gibi durumlarda çevirmen, çeviri sürecinde birçok problemle karşı karşıya kalır. Örneğin İngilizcede sıfat isimden önce gelirken Fransızcada isimden sonra gelir. Bunun gibi birçok yapısal farklılık vardır. Çevirmen, çeviri yaptığı dillerin yapısını kusursuz bir şekilde bilmeli ve çeviri sürecinde dikkatle uygulamalıdır. Dil, değişen ve gelişen bir olgudur. Zaman içinde değişerek yenilenebilir. Bu nedenle çevirmenlerin çeviri yaptıkları dillerdeki güncellemeleri takip etmeleri şarttır.
Çeviri Sürecinde Yapısal Sorunlar Nasıl Giderilir?
Çevirmenlerin karşılaştıkları sorunlar olarak bir diğeri de, özellikle teknik alanda çeviri yapan çevirmenler mesleki olarak alt uzmanlık alanları vardır. Bu alanlar, çevirmenin belirli bir alanda bilgi birikimi ve terminolojik kazanım edinmesini sağlar. Aynı alanda üst üste çeviriler yapan, deneyim kazanan çevirmen artık bu metinlerin diline ve söz öbeklerine aşinadır. Bu nedenle daha hızlı ve kaliteli çeviriler ortaya çıkarabilir. Yapısal sorunların önüne geçmek içinse uzmanlık alanlarınızı ve dil çiftlerinizi sınırlayarak işe başlayabilirsiniz. Kısıtlama, olumsuz olarak değil, asıl dil çiftini güçlendirmek adına yapılmalıdır. Kişinin ilk dil çifti İngilizce Türkçe ise ve Almanca dil düzeyi ortaysa bu noktada Türkçe İngilizce çeviri işlerine daha fazla yoğunlaşabilir. Aynı şekilde medikal çeviri yapan bir çevirmen, bu alandaki işleri daha fazla talep ederek tıbbın farklı alanlarında terim listeleri oluşturarak uzmanlığını güçlendirebilir. Bu sayede dil bariyerlerini ustalıkla yıkar.
Kültürel Farklılıklar Nedeniyle Oluşan Sorunlar
Diller, milletlere kültürel bağlar ile entegre olmuştur ve bu şekilde yaşatılır. Yerel halk, günlük konuşmalarında resmi ve kurallı dili tercih etmez. Bu nedenle çevirilerde de gerektiğinde günlük halk dilini ve kültürel ögeleri kullanmak gerekir. Ülkeler geniş topraklara sahipse her bölgenin lehçesi, dilin kültürünü etkileyecektir. Resmi ve özel alan metinlerinde bu farklılıklara daha az rastlansa da bir dergi yazısında ya da senaryo metninde günlük dil çevirileri oldukça gereklidir. Örneğin İngilizler konu mizah olduğunda kinaye türünde eserler vermekte ustadır. Fakat bir dilden diğer dile aktarılabilecek en zor elemanlar ise komedi ögeleridir. Bu noktada çevirmen, yerelleştirme tekniklerine başvurabilir ya da hedef kitleden bu İngiliz şakasını anlamasını bekleyebilir. Kısacası çevirmenin karar verme mekanizması devreye girer. Ancak çevirmenin stres altına girebileceği bir çeviri sürecidir.
Yerelleştirme Kültürel Farklılıklar İçin Çözüm müdür?
İki millet arasındaki kültür kaynaklı ayrılıkları gidermek için başvurabileceğiniz birkaç yöntem vardır. Öncelikle internette detaylı bir araştırma yapmalısınız. “Bu dilde hangi günlük dil kullanımları vardır ve en fazla tercih edilen lehçe hangisidir?” gibi soruların cevaplarını bulmalısınız. Kültürel materyalleri yoğun olarak kullanarak kültürü yaşayabilirsiniz. Bunu yapmak için yararlanabileceğiniz kaynaklar; yerel gazeteler, dergiler, kitaplar, filmler, popüler diziler, podcastler ve radyo yayınlarıdır. Diğer bir yöntem ise diller arasında kültürel dengeyi sağlamak, hedef kitle için metinleri anlaşılır hale getirmek, yani yerelleştirme yapmaktır. Yerelleştirme, kaynak metni değiştiriyor gibi görünse de çoğu zaman hedef okuyucuya yazarın aktarmak istediklerini başarılı bir şekilde geçirebilmektedir.
Deyimler ve Birleşik Kelimeler Çeviri Sorunu
Çeviri yaparken ortaya çıkan önemli sorunlardan birisi, deyimlerin ve birleşik kelimelerin nasıl çevrilmesi gerektiğidir. Birçok dilin kendine özgü deyimleri vardır ve bu deyimler diğer bir dilde anlamsız gelebilir. Aynı durum, yerel kullanımlar için de geçerlidir. Örneğin Türkçede “tavşan kanı çay” dendiğinde yerel okuyucu, bu kullanımın demli ve güzel çay olduğunu bilmektedir. Ancak çeviri yapılırken muhtemelen anlam karmaşasını gidermek adına söz oyunu son bulacaktır ve sıradan bir kullanım yer alacaktır. Bu gibi günlük kullanımlar, deyimler ve birleşik kelimeler, çoğu zaman eşdeğer bulamaz ve uzun cümleler halinde anlamsal olarak açıklanır.
Çeviri Son Teslim Tarihi
Çevirmenlerin karşılaştığı bir diğer problem, son teslim tarihidir. Çoğu müşteri, çevirisinin hızlıca tamamlanması ve geri gönderilmesini talep eder. Profesyonel çeviri bürolarının birçoğunda acil tercüme seçenekleri bulunurken özellikle yazınsal metinlerde kısıtlı sürede çeviri yapmak kaliteyi de düşürecektir. Teknik ve hukuki belgelerde bu durum daha kolaydır; çünkü özel alan bilgisi ile metinler bilgi kaybına yer verilmeden kısa sürede çevrilebilir. Aynı şekilde bir dilin özel bir lehçesinde istenen çeviriler de süre açısından sorun çıkarabilmektedir. Özellikle müşterilerin çeviriyi belirtilen süreden önce talep etmesi durumu çevirmenlerin sıkışmasına ve iş kalitesinin düşmesine sebebiyet vermektedir.
Çevirmenlerin karşılaştıkları sorunlar listesi herkese göre ortak ve farklı konular olarak uzayabilmektedir. Ancak, yukarıda belirtmiş olduğumuz konular mesleğin yaşanan ortak zorlukları ve sorunlarından bazıları olduğu da bilinmektedir.
“Çeviride zaman yönetimi” makalemizi okumak için tıklayınız…