Noam Chomsky dil gelişimi kuramı, tam adıyla Avram Noam Chomsky, Amerikalı dilbilimci, filozof, bilişsel bilimci, sosyal eleştirmen ve politik aktivisttir. 7 Aralık 1928 yılında Philadelphia’da dünyaya gelen Chomsky öğretmen anne ve babanın çocuğudur. Chomsky’nin dünyaya geldiği dönemde ABD’nin demokrat eğitim geleneği büyük rol oynamıştır. Chomsky yaşıtları çizgi roman okurken daha 12 yaşındayken toplumsal sorunlar üzerine tartışmalar yapmış, gündemle ilgili her tür olaydan haberdar olmuştur (Sperlich, 2011).
Noam Chomsky Dil Gelişimi Kuramı
Lise öğreniminin ardından Pennsylvania Üniversitesi’nde öğrenimine başlayan Chomsky, burada Zellig Harris ile tanışmıştır. Zellig Harris, burada ilk dil bölümünü kuran ve dilbilimde dağılımcılık kuramını ortaya atan bir profesördür. Chomsky zamanla Zellig Harris ve kendisinin hem dil hem de siyasi görüşler itibariyle yakın olduklarının farkına varmıştır. Noam Chomsky, 1960’dan bu yana dilbilimine kattığı kuramlar ve çalışmalarla önemli dilbilimciler arasında görülmektedir.
Chomsky’nin Dil Gelişimi Üzerine Temel Görüşleri
Dil gelişim kuramları incelendiğinde ilk olarak davranışçı yaklaşımın kabul edildiğini görürüz. Davranışçı yaklaşım, dili diğer öğrenilmiş davranışlardan biri olarak kabul eder (Mavis, 2002). Quine’nin görüşüne göre hepimiz konuşmakta olduğunuz dili, çevremizdeki insanların davranışlarından gözlemleyerek öğreniriz. Skinner ise çocukların dil edinebilmek adına çevrelerini gözlemlediklerinden söz eder (Altınörs, 2012).
Chomsky dil edinimi üzerine bahsi geçen bu görüşlere karşı çıkmaktadır. Chomsky’e göre dil edinimi ve gelişimi konusunda biyolojik ve psikolojik temeller etkilidir. Bu kuramı psikodilbilim (psycholinguistics) kuramı olarak adlandırılmaktadır. Chomsky (2009), dilin özünde yalnızca insanlara ait patolojik durumlar dışında tüm insanlar arasında farklılık göstermediğini ve doğuştan var olduğunu savunmaktadır.
Çocukların gerçek anlamda bir dil davranışında bulunmasının nedeni onun doğuştan gelen dil yeteneğidir. Böylelikle zihninde bulunan dil dizgesi aracılığıyla konuşmalarını gerçekleştirebilir (Rıfat, 2008).
Chomsky (2009), dil yetisinin yalnızca insana özgü olduğunu belirtir. Dilin kullanımına ilişkin ise şunlar söylemiştir (Chomsky, 2012, 12): “Dilin en temel gerçeği, konuşucuların önceden dilsel deneyimlerinde hiç karşılaşmadıkları ifadeleri hiçbir güçlük çekmeden üretip anlamalarıdır. Konuşucular sınırlı sayıda sözcükle sınırsız sayıda tümce kurabilmektedir.
Evrensel Dilbilgisi Kuramı (Universal Grammar Theory)
Evrensel dilbilgisi zihne doğuştan yüklenen genel bir dil kuramı olarak tanımlanmaktadır. Evrensel dilbilgisi, herhangi bir dilin dilbilgisinin aksini savunmaktadır. Herhangi bir dilin dilbilgisinde dil yetinin deneyimlere dayalı verilerle karşılaştırıldığı esnada gelmiş olduğu durum olarak kabul edilmektedir. Ancak evrensel dilbilgisinde, deneyimden önceki dil yetisinin başlangıçtaki durumunun açıklanması üzerinedir. Evrensel dilbilgisi kuralları yapıya bağlıdır. Özne-nesne eşitsizliği gibi bir takım ilkelere sahiptir ve tüm bu ilkeler, dil yetisinin kendisidir. Dolayısıyla herhangi bir istisna bulundurmaz ve insan dillerinin tümü için çerçeve oluştururlar (Chomsky, 2009).
Evrensel dilbilgisi için dildeki biçimsel koşulları yerine getirmesi açısından iki tür kanıttan söz edilmektedir. İlk kanıt dillerin tümü hakkında araştırmada bulunan araştırmacıların üretici dilbilgisi oluşturma çabalarında üretici dizgelerin biçim ve yapılanışlarıyla ilgili benzer olguları kabul etmesinden gelmektedir. İkinci kanıt ise tek dil üzerine yapılan çalışmalarda, çocukların sınırlı sayıdaki sözcükle sınırsız sayıda tümce üretilmesini sağlayan bir düzeneğe önceden sahip olduklarını göstermektedir (Chomsky, 2011).
Evrensel dilbilgisi, çeşitli dilbilgileri açısından tamamlayıcı bir öğedir. Evrensel dilbilgisi, evrensel kurallar dizgesi kabul edilir ve yapılacak seçimler hakkında birtakım değişkinler bulundurur. Bu değişkenler herhangi bir dil için düzenlenirse İtalyanca, Fransızca vb. dilbilgileri oluşturabilir (Chomsky, 2012:26).
Chomsky (2011) evrensel dilbilgisi kuramının bir tümcenin biçim ve anlam içeriğini belirleyen düzenekleri ele aldığından söz eder. Ayrıca evrensel sesbilgisi, evrensel anlambilim ve evrensel sözdizim olarak üçe ayrılabilir.
Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi Kuramı (Generative Grammar)
Chomsky (2011)’e göre belirli bir dile özgü ses ve anlam bağlantısını gösteren kural dizgesi, ilgili dilin dilbilgisi ve üretici dilbilgisidir. Chomsky, üretici dilbilgisi kuramını adını önemle andığı filozof Humboldt’dan esinlenerek geliştirmiştir.
Humbold dillerin birbirinden bağımsız olgular olmadığını ve biri diğerine bir üstünlük kurmadan ortak ilkelere göre işleyen ve yalnızca kullanımda farklılaşan sistemler olduğundan söz etmektedir (Kula, 2012). Chomsky (2011) üretici dilbilgisi üzerine Humbold’un yaklaşımından esinlenerek şu tanımı yapar: “Üretim kuralları sabit olan ancak ilgili kuralların uygulanma alanlarında özel uygulanma biçimleri belirlenmeden kalan, yinelemeli olarak üretilmiş bir dizge”. Yani Chomsky bütün dillerin genel olarak soyut bir takım yasalara bağlı olan dilbilgisel kurallar dahilinde üretim gerçekleştirdiğinden söz eder. Günlük kullanımda üretilen her bir tümce, dildeki sınırlı sayıda sözcüğün farklı oluşumlara göre yeniden üretilmesi ve bağlama dayalı olarak yeni tümceler kullanılması demektir.
Chomsky (2013), bir anadil konuşucunun, bir dilin üretici dilbilgisini içselleştirdiğinden ancak bu bilgisinin özelliklerinin farkında olmadığından söz etmektedir. Yani bir dil konuşucusu, edindiği soyut kurallar dizgesini bilmekte ancak onları kullandığının bilincinde olmamaktadır. Dili konuşmaya başlayan çocuk, ilk andan itibaren hangi tümcelerin anlamlı veya anlamsız içsel olarak bilmektedir. Bu insan dilinin öncül ( a priori) bilgisidir.
Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi Kuramının Temel Varsayımları
1)Kişi, zihnindeki dil yetisine ait doğuştan bulunan soyut kurallar dahilinde dil edinmektedir.
2) Bireyin örtük olarak sahip olduğu anadil bilgisi dilin kullanımı sırasında dönüşümler yoluyla ortaya çıkmaktadır.
3)Üretici dilbilgisi evrensel ve ortak ilkelerce yönetilir.
4) Her dilde o dile özgü tümceler üretilebilir
5) Çocuklar dil edinim düzeneğiyle doğmaktadır.
6) Dil ediniminde çevresel veriler yetersizdir.
Derin Yapı ve Yüzey Yapı (Deep Structure/Surface Structure)
Derin yapı, zihnin derininde var olduğu düşünülen, dilin sessel kullanımına vurgu yapan ve sözdizimin anlamsal yorumlamasını içeren yapılırdır. Yüzey yapı ise derin yapıların çeşitli dönüşümlerle yüzeye vurmuş biçimini ifade eder. Üstünova (2010), Saussure’ün gösteren ile gösterilen kavramlarıyla derin ve yüzey yapının açıklanabileceğinden söz eder. Ona göre derin yapılar dilin zihinde bulunduğu düşünülen anlama dayalı soyut kısmı iken, yüzey yapı sessel kısmıdır.
Noam Chomsky’nin kitapları için tıklayınız…
Çeviri Çözümleri
0212 221 45 21 & 0553 910 31 32