Türk Dil Kurumu (TDK)

Sık olarak kısaltılmış hali ile TDK olarak bilinen ve kullanılan Türk Dil Kurumu hakkında daha detaylı bir inceleme yapabilmemiz için öncelikle Türk dili ve yapısını yakından tanımalıyız.

Türk dili Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya bölgeleri arsında konuşulan dildir. Türkçe, bu dil ailesine ait, sondan eklemeli olarak adlandırılan kategoride bulunmaktadır. Aslında tüm Türk dillerinin ortak özelliği de bu yapısal benzeşmedir. Türk dili; özne, tümleçler ve yüklem olarak sıralanır, okunduğu gibi yazılır. Tarihi ise Sümerler dönemine kadar uzanmaktadır.

Türk dili dediğimizde ilk akla gelen, günümüz Türkçesi ile Türkiye dilidir. Ancak dünya üzerinde Türk dili konuşanların yalnızca %40’ı Türkiye Türkçesi konuşmaktadır. Bunun yanında Azerice, Kazakça, Özbekçe, Türkmence gibi pek çok dil Türk dili olarak kabul edilir. Yapılan son istatistiklere göre Türk dili, 180 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 20. dil olma özelliğine sahiptir. 2006 yılında yapılan araştırmalar sonucu, Türkiye’de yaşayan %84’ü anadil olarak Türkçeyi kullanmaktadır. Geriye kalan kısım ise azınlık dillerini oluşturmaktadır. Ancak yine de bu kesim ikinci anadil olarak Türkçe konuşabilmektedir.

Türk Dil Kurumu (TDK)

Türkiye için Türk dili konusunda iki önemli dönem noktası oluşmuştur. Bu dönem noktaları Atatürk devrimleri ile başlayan ve devam eden süreçlerdir. Cumhuriyet’in kuruluşunu takiben 5 yıl sonra yapılan harf devrimi ve 9 yıl sonra yapılan dil devrimi sayesinde ulusal çapta dil geliştirme eylemi başlamıştır. Daha sonra devlet eli ile Türk Dili Tetkik Cemiyeti kurularak dilde bazı yenilikler yapılmaya başlanmıştır.

Türk Dil Kurumu (TDK) Tarihi

Türkiye’de dili yalınlaştırma ve yabancı sözcüklerden arındırma çabası Tanzimat Fermanı ile başlamıştır. Ancak o dönem amacına yaklaşsa da ulaşamamıştır. Bunun üzerine 12 Temmuz 1932 yılında Mustafa Kemal Atatürk‘ün verdiği talimat doğrultusunda bir dernek kurulmuştur. Türk Dil Kurumu (TDK)’nun o günkü adı “Türk Dili Tetkik Cemiyeti” olarak belirlenmiştir. Derneğin kurucuları hem milletvekili hem de tanınan edebiyatçılardan olan Yakup Kadri, Samih Rıfat Bey, Ruşen Eşref ve Celal Sahir’dir. Dernek her ne kadar resmen devlete bağlı olmasa da fiilen devlet adamları tarafından yürütülmekteydi. Atatürk henüz hayattayken ikişer yıl ara ile üç kurultay yapılmış, bu kurultaylarda yönetim organları seçilmiş, dil siyaseti belirlenerek bilimsel bildiriler sunulmuştur.

Türk Dil Kurumu (TDK) zaman içerisinde bazı yapı değişikliklerine uğramıştır. Atatürk’ün ölmeden önce hazırladığı vasiyetnameye göre mirasının bir kısmı Türk Dil Kurumu (TDK) ve Türk Tarih Kurumu arasında pay edilmesi gerekiyordu. Ancak 1983 yılında bu dernekler devletleştirilerek vasiyet çiğnenmiş oldu. 1983 yılına gelmeden önce, 1936 yılında yeni adı olan Türk Dil Kurumu (TDK) olarak anılmaya başlandı. 1940’ta TDK, Bakanlar Kurulu kararı ile yeni bir statü kazandı ve “kamu yararına çalışan dernekler” kategorisine alındı. Demokrat Parti’nin iktidar olduğu 1951 yılında ise bütçe görüşmelerinde alınan karar neticesinde kuruma yapılan devlet ödeneği kesildi. Son olarak 1982 Anayasası ile Türk Dil Kurumu (TDK), Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesine katılarak son kez devletleştirildi. Bununla birlikte dernek tüzel kişiliklerin son verildi.

Türk Dil Kurumu (TDK) Ne Amaçla Kurulmuştur?

Türkiye, bulunduğu coğrafi konum itibariyle pek çok kültürü bir araya getirmiş ve kaynaştırmıştır. Bu kültür çeşitliliğinin dezavantajlarından biri olarak da dil yapısında bazı bozulmalar meydana gelmiştir. Yabancı kökenli kelimelerin kullanılması sonucu dilde yaşanan yozlaşma ve bu yozlaşmanın toplumdaki yansıması dikkate alınmıştır. Bu sebeple Türk Dil Kurumu (TDK) kurularak en basit tabiri ile dilde yalınlaştırma amacı güdülmüştür.

TDK iki temel amaç doğrultusunda çalışmalarına devam etmektedir. Bunlar:

  • Türk dili konusunda araştırma yapmak ve araştırmalara öncü olmak
  • Türk dilinin yaşadığı sorunlara çözüm yolları bularak en sade hali ile devamlılığını sağlamaktır.

Türk Dil Kurumu (TDK) Çalışmaları ve Hizmetleri

Atatürk, Türk dili konusunda yapılan araştırmalara meraklı ve ilgiliydi. Yerli ya da yabancı kaynaklar tarafından yapılan araştırmaları dikkatlice inceler ve etrafındakilere de bu konuda araştırma yapmak üzere telkinde bulunurdu. Öyle ki, Türk dilinin en eski eserleri olan Göktürk metinleri Atatürk döneminde çevrilmiş ve ilk iki cildi yayınlanmıştır. TDK derneğinin açılışı ile birlikte bu araştırma ve yayınlar hız kazanarak sistematik bir hale gelmiştir.

Türk Dil Kurumu (TDK), Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu tarafından seçilen 40 asli üye ile çalışmalar yapmaktadır. Üstün nitelikli bu üyeler kendi aralarında kol ve komisyonlara ayrılmaktadır. Bu kollar şu şekildedir:

  • Türkçe’nin Eğitimi ve Öğretimi
  • Türk Yazı Dilleri ve Ağızları
  • Yazıt Bilimi
  • Sözlük
  • Dil Bilimi ve Dil Bilgisi
  • Yayın ve Tanıtma

TDK tarafından yürütülen çalışmalar sadece bu kollar üzerinden devam etmeyip bu konuda hazırlanan projelere de destek verilmektedir. Bu sayede Türk dilinin gelişmesi ve en doğru şekilde kullanılmasına hedeflenmektedir. TDK aracılığı ile desteklenen projeler şunlardır:

  • Türk dili ile ilgili yazılmış yabancı dillerdeki eserlerin Türkçeye tercüme edilmesi
  • Etimoloji yani Türkiye Türkçesi köken bilgilisi sözlüğünün hazırlanması
  • İşaret dili sözlüğü hazırlanması ve Türk işaret dili sistemi oluşturulması
  • Yabancılara Türkçe öğretmek amacı ile hazırlanan uzaktan öğretim yöntemleri için yazılım hazırlanması
  • Farklı kültürlerde yazılan temel düşünce ve ilim eserlerinin Türkçeye tercüme edilmesi
  • Türk dili ile alakalı film ve belgesel yapımı

Türk Dil Kurumu (TDK) Süreli Yayınları

Süreli yayın yani belli aralıklarla yayımlanan ve önceden bitiş zamanı belirlenemeyen kaynaklardır. Türk Dil Kurumu (TDK) hali hazırda üç süreli yayın ile hizmet vermektedir. Bunlardan ilki; ayda bir yayımlanan Türk Dili dergisidir. Bu dergide güncel dil ve edebiyat bilgileri işlenmektedir. İkincisi; altı ayda bir yayımlanan Türk Dünyası Dil ve Edebiyat dergisidir. Bu kaynakta ise Kazak, Özbek, Kırgız, Azeri, Tatar ve Türkmen toplulukların Türk dilleri ve edebiyatları ile ilgili araştırmalar konu edilmektedir. Üçüncüsü; yılda bir kez iki cilt olarak yayımlanan Türk Dili Araştırmaları Yıllığı – Belleten dergisidir. TDK bu dergide yalnızca bilimsel çalışmalar hakkında araştırma yazıları sunmaktadır.

Sıklıkla TDK İçin Yaptığımız Aramalar

İster makale yazarken, isterseniz ödev hazırlarken, isterseniz de herhangi bir kelimenin yazım şekli için olsun gündelik hayatımızda sıklıkla türk dil kurumu yazım kılavuzu, tdk kelime ara veya imla kılavuzu gibi kelimelerde internetten aramalar yapar ve ihtiyacımız olan kelimenin doğru yazılımı, eş anlamlı kelimeleri veya imla kurallarına Türk Dil Kurumu web sitesi’nden ulaşırız.

Kısacası söz konusu olan bir kelime ödevimize veya yazdığımız makaleye olumlu veya olumsuz anlam ya da değer katacak olması sebebiyle TDK dan çok faydalanırız.

İlgili Makaleler