Türkçenin tarihsel gelişimi, Türkler, mevcut tarihi dolayısıyla dünya geneli üzerinde oldukça geniş bir alana yayılım göstermiştir. Bu durum da günümüzde dünya genelinde pek çok alanda Türkçe konuşulmasına neden olmuştur. Dünya üzerinde önemli bir alana sahip olan Türkçenin tarihsel gelişimi ise oldukça köklü bir yapıya sahiptir. İlk yazılı kaynakların öncesi tarihsel olarak kesin bir şekilde bilinmediğinden bu döneme dil bilimciler “Karanlık Dönem” adını vermiştir. İlk yazılı ürünler aracılığıyla belirlenen döneme ise “Eski Türkçe” denmektedir. Bu dönem VII. ve XII. yüzyıl arasındaki dönemi kapsamaktadır.
Türkçenin Tarihsel Gelişimi
Konar Göçer Yaşamın Türkçeye Etkisi
Türkçe, yaklaşık olarak 6 yüzyıl boyunca sade bir yapıya sahip olmuştur. Bu sadeliğin yerini çeşitliliğe bırakmasındaki en önemli etken ise Türklerin konargöçer yaşamayı benimsemesidir. Konargöçer yaşam Türk tarihinde XI. Yüzyıldan itibaren, Anadolu’ya doğru başlamıştır. Bu yaşam biçiminin Türkçe diline çeşitlilik kazandırmasının nedeni ise, göç edilen yerleşim alanında bulunan halkın kullandığı konuşma dilidir. Kullanılan diller arası etkileşim meydana gelmesiyle Türkçe diline çeşitlilik kazandırılmıştır. Yerel halkın kullandığı dil ile yaşanan etkileşimler ise o dönemin eserlerinde görülmektedir.
Eski Türkçe Dönemi
Eski Türkçe Dönemi, Türkçe’nin bilinen ilk yazılı kaynakları olan Orhun Yazıtları’nın bulunduğu dönemdir. Bu dönem içerisinde Göktürk ve Uygur Devletleri hüküm sürdüğünden Göktürk ve Uygur alfabelerinin kullanıldığı görülmüştür. Orhun Yazıtları ise II. Göktürk Devleti zamanında Göktürk Alfabesi kullanılarak yazılmıştır. Dönemin Türkçe’sinin ise oldukça sade bir yapıya sahip olduğu görülmektedir. Orhun Yazıtları’nı oluşturan diğer yazıtlar ise şunlardır:
- Bilge Kağan Yazıtı
- Kül Tigin Yazıtı
- Tonyukuk Yazıtı
Uygur Dönemi’ne ait yazılı kaynaklar da Türkçenin tarihsel gelişimi hakkında bilgi vermektedir. Bunlar:
- Altun Yaruk
- Sekiz Yükmek
Orta Türkçe Dönemi
Bu dönem içerisinde Karahanlı Devleti hüküm sürdüğünden, eserlerde Karahanlı Türkçesinin kullanıldığı görülmüştür. Eski Türkçe Dönemi’ndeki Türkçe’nin mevcut sadeliği yerini çeşitliliğe bırakmaya başlamıştır. Çünkü bu dönem İslamiyet’in kabul edilmesiyle Arap harfleri de Türkçe içerisinde kullanılmaya başlamıştır. Aynı zamanda konargöçer yaşamın da başlamasıyla birlikte Türkçe’nin bünyesindeki çeşitlik hızla artış göstermiştir.
Orta Türkçe Dönemi’nde yer alan Karahanlılar’a ait yazılı kaynaklar:
- Kutadgu Bilig
- Divan- ü Lügatit Türk
- Atabetü’l Hakayık
- Divan-ı Hikmet
Sıralanan bu eserler aynı zamanda ”İlk İslami Türk Eserleri” olarak da geçmektedir. Dönemin hükümdarı olan Kaşgarlı Mahmud tarafından yazılan Dîvânu Lugâti’t-Türk ise bilinen en eski Türkçe sözlüktür.
Yeni Türkçe Dönemi
Türklerin konargöçer yaşam biçimini benimsemesiyle beraber Anadolu’ya başlayan göçler dilin kullanım yapısını önemli derecede etkilemiştir. Anadolu üzerinde yayılma gösterilen bölgelere göre Türkçe; Kuzey-Doğu Türkçesi ve Batı Türkçesi olarak iki kola ayrılmıştır. Bunun nedeni ise Doğu ve Batı Türklerinin geliştirdikleri yazı ve konuşma dilleridir.
Kuzey-Doğu Türkçesi
Eski Türkçe’nin devamı olarak geçen Türkçe’nin bu kolu, Kuzey ve Doğu olarak ikiye ayrılır. Türkçe’nin bu koluna ait eserleri olan, Kıpçak Türkçesi Metinleri ve Çağatay Türkçesi Metinleri örnek teşkil eder.
Batı Türkçesi
Türkçenin tarihsel gelişimi açısından Batı Türkçesi 3 ana döneme ayrılmaktadır. Bu dönemlerde Türkçe’nin çeşitli değişim ve gelişim içerisinde olduğu da görülmektedir.
1. Eski Anadolu Türkçesi
Eski Anadolu Türkçesi, XIII. Yüzyıl ile XV. Yüzyıl arasındaki dönemi kapsamaktadır. Bu döneme ait pek çok eser bulunmaktadır.
- Yunus Emre Divanı
- Mantıku’t- Tayr
- Garipname
2. Osmanlı Türkçesi
Osmanlı Türkçesi, XV. Yüzyıl ile XX. Yüzyıl arasındaki dönemi kapsamaktadır. Bu dönem içerisinde Türkçe içerisine önemli sayıda Arapça ve Farsa sözcükler dahil olmuştur. Bu da Türkçe’nin fazlasıyla ağır bir dil haline gelmesine neden olmuştur. Bu döneme ait örnek eserler:
- Hüsn-ü Aşk
- Şikayetname
3.Türkiye Türkçesi
Türkiye Türkçesi Dönemi, II. Meşrutiyet ile başlayıp günümüze kadar devam eden bir dönemdir. Bu dönemin başlamasındaki asıl amaç Türkçe içerisinde bulunan Arapça ve Farsça kelimeleri dil içerisinden arındırmak ve yeni bir yazı dili oluşturmaktır. Yeni Lisan Hareketi olarak başlayan bu amaç ilerleyen zamanlarda gelen şu olaylarla birlikte desteklenmiştir:
- 1928 Harf Devrimi
- 1932 Türk Dil Kurumu’nun Kurulması
Modern Türkçe Dönemi
Modern Türkçe Dönemi, XX. Yüzyılı kapsayan bir dönemdir. Türkçe halihazırda değişim ve gelişim içerisindedir.
Çeviri Çözümleri
0212 221 45 21 & 0553 910 31 32