Roman Jakobson İletişim Şeması

Roman Jakobson iletişim şeması, 11 Ekim 1896, Moskova, Rusya doğumlu dilbilimcidir. Moskova Üniversitesi’nde Slav Filolojisi ve Karşılaştırmalı Dilbilim alanında eğitim almıştır. Öğrencilik yıllarında Rus biçimcilerle bağlantı kurarak onlarla birlikte çalışmaya başlamıştır. Moskova Dilbilim Çevresi ve Prag Okulunun baş kurucuları arasındadır. Rus biçimciliği ve Prag Okulu arasındaki köprü olarak kabul edilebilir.

roman jakobson
Roman Jakobson

Roman Jakobson İletişim Şeması

Araştırmalarını bilim dalları arasında çeşitli ilişkiler kurarak gerçekleştirmiş ve dilbilimin birçok alanı ile ilgili olarak çalışmalar yapmıştır. Sesbilim (Phonology), Psikodilbilim (Psycholinguistics), bildirişim kavramı ile dilin yapısı arasındaki bağıntılar (Dilsel İşlevler Kuramı) ve şiir dilinin incelenmesi üzerine çalışmaları bulunmaktadır.

İletişim Şeması

Roman Jakobson iletişim modeli içerisinde bulunan öğeleri şematize etmiştir. Bu iletişim şemasında 6 tane öğe yer almaktadır.

roman jakobson iletişim şeması
Roman Jakobson iletişim şeması

1) Bağlam(Context): İletişimin gerçekleştiği ortam bu çevrenin uygunluğudur.

2)İleti (Message): Gönderici ve alıcı arasında aktarılan duygu, düşünce ya da istektir.

3) Kaynak/Gönderici (Sender): Duygu, düşünce ve istek aktarımında sözü söyleyen kişi veya topluluktur.

4) Alıcı (Receiver): Kaynak tarafından gönderilen metni alan ve anlamlandıran kişi veya topluluktur.

5) Kanal (Channel): Bildirişimde kullanılan yoldur. Sözlü veya yazılı olabilir.

6) Kod (Code): Hem gönderici hem de alıcı tarafından bilinen ortak dildir. Diller birer kodlama sistemi olduklarından dolayı, bu kodlamaları bilenler aralarında anlaşabilirler.

Dilin İşlevleri

Bühler’in iletişim modelinden yola çıkan Jakobson, iletişim şemasında yer alan öğelerle eşleştirdiği dilin temel olarak 6 işlevinin bulunduğundan söz etmektedir.

Göndergesel İşlev (The Referantial Function)

Dilin bilgi vermek, herhangi bir konuyu açıklığa kavuşturmak üzere kullanılmasıdır. Bu işlev daha çok kullanım kılavuzları, nesnel anlatılar, bilimsel bildiriler vb.de kullanılmaktadır. İletişim öğelerinden bağlama karşılık gelmektedir.

Heyecan Bildirme İşlevi (The Poetic Function)

Bir iletinin göndericinin iletinin konusu karşısındaki duygu ve heyecanlarını dile getirilmesi amacı ile oluşturulması halinde kullanılan işlevdir. Bu işlevde genellikle duygular, heyecanlar, korkular, sevinç ve üzüntüler dile getirilmektedir. Mektuplarda, lirik şiirlerde, eleştiri yazsılarında vb.de heyecan bildirme işlevinden sıklıkla yararlanılır. İletişim öğelerinden iletiye karşılık gelmektedir.

Alıcıyı Harekete Geçirme İşlevi (The Conative Function)

Bu işlevde ileti alıcıyı harekete geçirmek üzere düzenlenmiştir. İleti bir çeşit çağrı işlevi görür ve alıcıda bir tepki ve davranış değişikliği yaratmayı amaçlar. Propaganda amaçlı siyasi söylevler, reklam metinleri vb. bu işlev aracılığıyla oluşturulmaktadır. İletişim öğelerinden alıcıya karşılık gelmektedir.

Dil Ötesi İşlev (The Metalingual Function)

Bir iletinin dil ile bilgi vermek üzere düzenlenmesi halinde o iletide dil, dil ötesi işlevde kullanılmış demektir. Daha çok bilimsel metinler ve öğretme amaçlı konularda karşımıza çıkmaktadır. İletişim öğelerinden koda karşılık gelmektedir.

Kanalı Kontrol İşlevi (The Phatic Function)

Bir iletinin kanalın iletiye uygun olup olmadığını öğrenmek amacıyla düzenlenmesi halinde, kanalı kontrol işlevi kullanılmış demektir. Bu işlevde iletinin içeriğinden çok iletişimim devam ettirilmesi ağır basmaktadır. Törenlerde, uzun söylevlerle, aile yakınları ile konuşmalarda kullanılmaktadır. iletişim öğelerinden kanala karşılık gelir.

Şiirsellik işlevi (The Emotive Function)

İletinin kendinden başka bir şey ifade etmeye ihtiyaç duymadığı, yalnızca kendisi için olduğu durumlarda dil şiirsel işlevde kullanılıyor demektedir. Dilin şiirsel işleviyle kullanıldığı metinlerde gönderici alıcıda hissettirmek istediği etkileri uyandırmak adına dili istediği gibi kullanmaktadır. Lirik anlatılarda ve şiirlerde kullanılmaktadır. İletişimin kaynak (gönderici) öğesine karşılık gelmektedir.

Sesbilime Katkıları

Trubetzkoy ile birlikte Prag Dilbilim Okulu’nun kurucularından birisi olan Jakobson, sesbirimlerin ayırıcı özellikleriyle ilgilenmiştir. Ona göre dillerin ayırıcı sesbirimsel özellikleri, ikili karşıtlıklar biçiminde ifade edilebilir. Bu ikili karşıtlıklar ünlü/ünsüz, pes/tiz, genizsil/ağızsıl, keskin/boğuk vb. şekildedir.

Jakobson’a Göre Çeviri Türleri

Roman Jakobson, daha önceki yapılan çalışmalardan etkilenerek herhangi bir dilsel göstergenin anlamının başka bir dilsel göstergeye çevrilmesi olduğuna inanmaktadır (Jakobson, 1959:233).  On Linguistic Aspects of Translation (1959) adlı makalesinde üç çeviri türünden bahsetmektedir. Bunlar diliçi çeviri (intralingual translation), dillerarası çeviri (interlingual translation) ve göstergelerarası çeviridir(intersemiotic translation) (Jakobson, 1959:233).  Dil içi çeviri, yeniden ifade oluşturma ve sözel göstergelerin aynı dile ait diğer göstergeler aracılığıyla yorumlanmasıdır. Dillerarası çeviri, gerçek anlamda çeviri, yani sözel göstergelerin başka bir dil yoluyla yorumlanmasıdır. Göstergeler arası çeviri ise, sözel göstergelerin sözel olmayan, göstergeler dizgesinde bulunan göstergeler aracılığıyla yorumlanmasıdır (Jakobson, 1959:233).

Roman Jakobson’un kitapları için tıklayınız…

 

Çeviri Çözümleri

0212 221 45 21 & 0553 910 31 32

İlgili Makaleler