Çeviribilimde Eşdeğerlik Kavramı

Geçmişte dilbilim odaklı kuramlara dayanan çeviri, ürün odaklı bir şekilde incelenmekteydi. Bu durumda çevirmenin ortaya koyduğu ürün, çeviri sürecini göz ardı ederek nihai sonuca dayanmaktaydı. Ancak çeviribilim kuramlarının gelişmesi ile artık çeviri süreci de ön plana çıkmaktadır. Zamanla değişen ve gelişen teknoloji dünyası, dilbilimsel yaklaşımların tekrar gündeme gelmesine ve eşdeğerlik gibi kavramların yeniden incelenmesine sebep olmuştur. İşte çeviribilimde eşdeğerlik kavramı…

Eşdeğerlik Kavramı ve Çeviri

Eşdeğerlik denildiğinde akla ilk olarak kaynak metin ile çeviri metnin biçimsel olarak birebir özellik taşıması gelir. Çünkü dilbilimsel yaklaşımların başında bir “eşitlik” düşüncesi yer almaktaydı. Ancak zaman içinde kültürel ve mantıksal farklılıklar göz önüne alınmaya başladıkça eşitlik kavramı, yerini “benzerlik” kavramına bıraktı. Bunun nedeni kültürlerarası farklılıkların göz ardı edilemeyecek kadar uçurumlar yaratmasıydı. Eşdeğerlik ölçütüne bağlı olarak gündeme gelen çeviri yaklaşımları biçimsel ilişkiden yola çıkmıştır; fakat dilin devingenliği göz önüne alındığında bu durum çeviride durağanlığa neden olmuştur. Metin dışı ögelerin göz ardı edilmesi durumunda bilginin doğru ve eksiksiz paylaşılması da engellenir.

Eşdeğerlik Nedir?

Eşdeğerlik, temel olarak birbirine denk veya aynı değere sahip olma durumunu ifade eder. Bir şeyin diğerine eşdeğer olması aynı değerde ya da aynı nitelikte olması anlamına gelir. Bu kavram matematikte, dilbilgisinde, ticarette, kimyada ve daha birçok alanda kullanılır. Çeviride ise doğru anlamı aktarabilmek için çeviri eşdeğerlik kavramını anlamak ve uygulamak gereklidir. Çeviride eşdeğerlik bir dildeki metni, başka bir dile aktarırken anlamın ve iletişimin mümkün olduğunca kaybolmadan korunması sürecidir. Bu durum sadece kelime kelime çeviri yapmak anlamına gelmez. Aynı zamanda o dilin kültürel, sosyal ve tarihsel bağlamını da göz önünde bulundurmayı gerektirir.

Eşdeğerlikte Kaynak Metin ve Hedef Dil İlişkisi

İdeal olarak çeviri eşdeğerliği, kaynak metindeki her bir ifadenin hedef dilde tam olarak karşılığının bulunması demektir. Ancak dilin yapısı, kültürel farklılıklar ve çevirinin yapıldığı bağlama göre tam eşdeğerliğin sağlanması her zaman mümkün olmayabilir. Bu durumda çevirmenlerin en büyük yeteneklerinden biri en uygun eşdeğerliği bulmak ve iletişimin bütünlüğünü korumak için esneklik göstermektir. Çeviride eşdeğerlik, dilin yanı sıra iletişimin de bir ürünüdür. Dolayısıyla çeviri kelimelerin değiştirilmesinden ziyade iletişim amacının ve tonunun doğru bir şekilde iletilmesini gerektirir.

Çeviride eşdeğerlik bazen tartışmalı bir konu olabilmektedir. Çünkü, herkes için tam bir eşdeğerliğin ne olduğu konusunda farklı görüşlere sahip olabilirler. Ancak, başarılı bir çeviri hem kaynak dildeki ifadenin anlamını hem de hedef dildeki ifadeyi en doğru şekilde yansıtacak bir denge bulmaktır. Çeviri eşdeğerliği, iletişimin önemli bir unsuru olarak karşımıza çıkar. Başarılı iletişim için doğru anlamın doğru şekilde aktarılması hayati öneme sahiptir ve bu da çevirmenlerin ustalıkla kullanması gereken bir beceridir. Bu nedenle çeviri eşdeğerliği kavramını anlamak ve etkili bir şekilde uygulamak kaliteli ve etkili iletişimin anahtarıdır.

Çeviribilimciler ve Tezleri

Peter Newmark gibi bazı çeviribilimciler, bilimsel yapıtlarda sözcüğü sözcüğüne çeviriyi savunurken Werner Koller gibi dilbilimcilerin eş değerliği yakalamak amacıyla kısıtlama, açıklama, yer değiştirme gibi stratejiler kullanması çelişkilidir. Bu stratejiler, sözcüğü sözcüğüne çeviri yöntemlerinden değildir ve eşdeğerliği yakalamaya çalışırken aslında tersine neden olabilir. Bunların yanı sıra tüketim odaklı çeviri metinleri olsa da yazınsal ve bilimsel çeviri çalışmaları, belge niteliğindedir ve yıllar boyunca korunabilir, araştırmalara kaynak oluşturabilir. Bu nedenle ilk aşamada çevirmenin kaynak metne biçimsel açından eşdeğer bir hedef metin ortaya koyması beklenir. Bu eşdeğerliğin getirdiği kısıtlamalardan bazıları, erek kültürün metin geleneklerinden kopulması ve eşdeğerliği ararken zaman kaybedilmesidir.

Eşdeğerlik Kavramının Geçtiği Süreçler

  1. Eşitlik Aşaması (Equivalency)

Kaynak ve erek metin arasında hem sözcüksel hem de biçimsel birebir eşitlik aranmıştır. Örneğin ilk kutsal kitap çevirilerinde metinde sözcüklerin sıralaması bile önemliydi ve bunun da kutsal bir önemi olduğu düşünülüyordu.

  1. Benzerlik Aşaması (Correspondence)

Bazı diller farklı dil ailesinden gelmekteydi. Örneğin Cermen dillerinden Almanca ile Altay dillerinden gelen Türkçenin sözcük dizilimlerinden alfabesine kadar farklılıklar vardır. Almancada sözcüklerde eril/dişil ayrımı varken Türkçede bu görülmez. Bu gibi etkenler, “çevrilmezlik” kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Mutlak bir eşitlik gözlenmese de metinlerde “benzerlik” sağlanabilir görüşü geçerli olmaya başlamıştır.

  1. Farklı Düzlemlerde Eşdeğerlik Aşaması (Equivalency of Different Levels)

Eşdeğerlik (bknz yabancı kaynaklar), artık sadece dil düzleminde incelenmemiştir. Biçemsel ve edimsel düzlemlerde de eşdeğerlik kavramının yeri bulunmaya çalışılmıştır.

  1. Farklı Eşdeğerlik Aşamalarının Sıralamaya Konulması Aşaması (Hierarchical Level)

Bir önceki aşamadaki gibi eşdeğerliği farklı düzlemlerde incelemektense çevirinin amacına ve bağlamına uygun şekilde her düzlemde aşamalı olarak yerine getirilmesi düşüncesidir. Örneğin Andrew Chesterman eşdeğerlik kavramını sözdizimsel, anlamsal ve edimsel olarak sınıflamıştır. Bu da çeviri işlemlerinde aşamalı olarak farklı işlemlerin uygulandığının bir göstergesidir.

  1. Eşdeğerliğe Çevirmenin Karar Verme Aşaması

Çevirmen, artık profesyonel bir konumdadır ve metinde eşdeğerliği ne ölçüde uygulayacağına karar verir. Bunun için farklı stratejiler seçebilir ya da birebir çeviri için çaba gösterebilir. Ancak birden çok kriteri göz önüne alması gerekir. Bunlar erek kitle, kaynak metne sadakat, kültürler arası farklılıklar vb.dir.

Eşdeğerlik kavramının birden çok süreçten geçmesi, farklı çeviri stratejilerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu stratejiler aşağıda maddelenmiştir.

  • Sözcüğü sözcüğüne çeviri stratejileri: Ödünçleme (Borrowing), Somutlaştırma (Concretization), Üstanlamlı (Hypernymic), Altanlamlı (Hyponymic), Türetme (Neologism), Telafi (Compensation), Çıkarım (Logical Inferencing)
  • Tümce ve metin düzeyinde anlamsal ve edimsel çeviri stratejileri
  • Edimsel çeviri stratejileri
  • Diğer çeviri stratejileri: Yer değiştirme (Transposition), Açımlama (Paraphrase), Uyarlama (Adaptation), Standartlaştırma (Standartization), Perspektif Kaydırma/ Değiştirme (Modulation), Açıklamalı Çeviri (Gloss Translation), Yabancılaştırma (Foreignization), Yerlileştirme (Domestication), Daraltma (Reduction), Genişletme (Amplification)

Çeviribilimde Eşdeğerlik Kavramı

Çeviri Çözümleri

0212 221 45 21 & 0553 910 31 32

İlgili Makaleler