Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi
Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, Türkiye son zamanlarda çeşitli ülkelerden göç alan bir ülke konumundadır. Söz konusu durum Türkçe’nin zorunlu veya yalnızca talep doğrultusunda öğrenilmesinin sebepleri arasındadır. Bunun dışında eğitim veya araştırma, kişisel gelişim amaçları doğrultusunda da Türkçe dil meraklıları tarafından öğrenilen bir dildir.
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi
Türkiye’de yabancılar için Türkçe öğretimi adına çeşitli kurslar açılmıştır. TÖMER, 1984 yılında yabancılara Türkçe öğretimi amacıyla kurulan ilk Türkçe öğretim merkezidir. Sonrasında TÖMER’de diğer dillerin öğretilmesine de başlanmıştır. Tömer’i takiben zaman içerisinde yabancılara Türkçe öğretimi için çeşitli kurumlar tarafından da sertifika programları açılmaya başlanmıştır.
Akademik olarak üniversiteler de yabancılara “Türkçe’nin Yabancı Dil Olarak Öğretimi” adında yüksek lisans programları açmaya başlamışlardır. Üniversitelerin eğitim fakültelerinde ve Dilbilim bölümlerinde Yabancılara Türkçe öğretimi adlı dersler verilmeye başlanmıştır.
Yabancılara Türkçe Öğretimi
Yabancılara Türkçe öğretiminin günümüzdeki konumu üst düzeydedir. Dolayısıyla yabancılara Türkçe öğretimine günümüzde yeterli önem verilmelidir. Türkçe yapısal olarak oldukça karmaşık ve öğretilmesi zor dillerden birisidir. Bu bağlamda Türkçe öğretim programlarının hazırlanmasında kişilerin öznel koşulları ve ihtiyaçları göz önünde tutulmalıdır. Çalışmalar bireylerin becerileri doğrultusunda yapılmalıdır. Zaten dil öğrenme süreci insanın yaşantısının bir parçası olmadığı sürece başarı getirmesinin beklenmesi çok da doğru olmaz. Herkesi her şeyi öğretmek yerine, ilgi, yetenek ve ihtiyaçlar dikkate alınmalı, bunun doğrultusunda bir şeyler öğretme yoluna gidilmelidir (Başkan, 2006 12-13).
Günümüzde yabancılara Türkçe öğretmeyi hedefleyen kurslardan, sertifika programlarından ve üniversitelerden birçoğu bunlar doğrultusunda öğretim yapmayı hedeflemektedir. Ancak, hangilerinin başarılı veya başarısız olduğu tamamen görecelidir. Çünkü, daha önce de söz edildiği üzere söz konusu durum kişinin Türkçe öğrenme amacına ve ihtiyacına göre değişmektedir.
Yabancı Dil Öğretirken…
Richards ve Rodgers (2014:105)’ın görüşleri doğrultusunda yabancı dil öğretiminin birtakım ilkeleri bulunmaktadır. Bu doğrultuda; öğrenici dili günlük hayatında kullanarak öğrenmektedir. Aynı zamanda ders içi etkileşim ve etkinlikler bu hususta önemlidir. Kişi bir dili öğrenirken yalnızca dilbilgisine değiş anlaşılırlığına ve uygunluğuna da odaklanmalıdır.
Yani bu görüş bir nevi Chomsky (1965)’nin iletişimsel edinç kavramını ortaya çıkarmaktadır. Chomsky edinci zihindeki yapı bilgisi olarak görmektedir. Bu bilginin edinimi ise sosyokültürel etmenlerden bağımsızdır. Hymes (1972)’a göre ise dil bilmek uygun bağlamda uygun kullanımlarla oluşturmaktır.
Tüm bu bilgiler ışığında yabancılara Türkçe öğretimi esnasında dilbilgisi öğretimi, iletişimsel edinç, anlaşılırlık ve uygunluk kavramlarına önem verilmelidir.
Günümüzde Türkçe öğrenme talebinde bulunan ülke vatandaşlarına bakıldığında ilk sırayı Arap ülkelerinden vatandaşların aldığı görülür. Türkçe ve Arapçanın hem alfabesel hem de dilbilgisel olarak tamamen farklı diller olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Bu doğrultuda Araplara Türkçe öğretiminde kademeli bir yaklaşım sergilenmelidir. Sadece dilbilgisel anlatımlar yerine dilin kullanımına ve bağlamına da önem verilmelidir. Yani dilbilgisi öğretimi iletişimsel yöntemlerle ele alınmalıdır.
Yabancı olduğunuz bir ülkede hayatını idame ettirmek istiyorsanız, mutlaka o ülkenin dilini düzgün bir biçimde öğrenmeniz gerektiğini unutmayın.
Çeviri Çözümleri
0212 221 45 21 & 0553 910 31 32